Leonardo da Vinci (1452–1519), insanlık tarihinin en parlak zihinlerinden biri olarak kabul edilir, sanattan bilime, mühendislikten anatomiye kadar birçok alanda katkılarda bulunmuştur. Yenilikçi düşüncesi ve doyumsuz merakıyla tanınan Leonardo’nun Rönesans ve sonraki nesiller üzerindeki etkisi derindir. Mirası, Son Akşam Yemeği (1495–1498) ve Mona Lisa (1503–1506) gibi başyapıtları ve her zaman bilgi ve anlayış arayışında olan bir zihni yansıtan defterleriyle hala yaşamaktadır.
Leonardo, 15 Nisan 1452'de, Vinci, İtalya'da doğdu. Ailesi, zengin bir noter olan Piero da Vinci ve bir köylü kadını olan Caterina’dan oluşuyordu. Sosyal statüsü belirsiz olsa da, Leonardo babasının evinde büyüdü ve burada okuma, yazma ve aritmetik gibi eğitimler aldı. Ancak gerçek tutkusu her zaman sanat ve doğa bilimleri oldu.
14 yaşında, Floransa'da ünlü sanatçı Andrea del Verrocchio'nun atölyesinde çıraklık yapmaya başladı. Verrocchio'nun atölyesi, Floransa'nın en prestijli atölyelerinden biriydi ve Leonardo burada resim, heykel ve metal işçiliği gibi çeşitli sanat teknikleriyle tanıştı. Bu çıraklık, gelecekteki eserlerinin temelini atarak, ona teknik beceriler ve sanatsal anlayış kazandırdı.
Leonardo'nun Floransa'daki zamanı, yoğun bir sanatsal büyüme dönemiydi. Burada, gerçekçilik, anatomik doğruluk ve insan duygularını derinlemesine anlamaya dayalı imza tarzını geliştirmeye başladı. Ayrıca, ışık, gölge ve perspektif konusundaki yeteneğini de mükemmelleştirdi; bunlar, onun başyapıtlarında anahtar unsurlar haline geldi.
Leonardo’nun bu dönemdeki ilk bağımsız eseri olan Christ'in Vaftizi (1472–1475), Verrocchio ile işbirliği içinde yapıldığı düşünülmektedir; Leonardo burada soldaki meleği resmetmiştir. Erken dönemdeki eserleri daha az ünlü olsa da, derinlik ve duyguyu iletme yeteneğini ortaya koyuyordu. İlan (1472) adlı eseri, Leonardo’nun benzersiz bir stil geliştirdiğini ve gelecek sanatçılar üzerinde kalıcı bir etki bırakacağını gösterdi.
1482'de Leonardo, Milano'ya taşındı ve Milano Dükası Ludovico Sforza'nın hizmetine girdi. Burada, Leonardo sanatsal ve entelektüel yeteneklerinin zirveye ulaşacağı bir döneme girdi. Birçok projede yer aldı, ancak özellikle resim ve bilimsel çalışmalar öne çıktı.
Leonardo’nun Milano döneminden en ünlü eseri, Son Akşam Yemeği (1495–1498)'dir. Santa Maria delle Grazie Manastırı'ndaki yemekhane duvarına yaptığı bu resim, devrim niteliğinde bir kompozisyon ve psikolojik derinlik sergiler. İsa'nın ihanet anını sadece anlatmak yerine, havari'lerin duygusal tepkilerini yakalamaya odaklanmış ve şok, inanmazlık, suçluluk ve öfke gibi çeşitli duyguları gözler önüne sermiştir.
1499'da Milano'yu terk ettikten sonra, Leonardo bir süre Roma'da, Papa II. Julius'un himayesinde bulundu. Ancak Roma'daki dönemi, Michelangelo ve Rafael gibi sanatçılar tarafından gölgelenmiş ve daha az verimli geçmiştir.
1516'da Fransa'ya taşınan Leonardo, Fransa Kralı I. François'nın hizmetine girdi. Burada saygın bir konumda yaşamış ve son yıllarını bilimsel araştırmalar yaparak geçirmiştir. Clos Lucé'deki ikametgahında, anatomi, mühendislik ve resim üzerine çalışmalarına devam etmiştir.
Leonardo’nun son resmi, Vaftizci Yahya (1513–1516), ışık ve gölge üzerindeki ustalığını ve insan duygularını keşfetmeye devam ettiğini gösteren bir başyapıttır.
Vinci, İtalya: Leonardo’nun doğduğu yer ve doğa gözlemleriyle ilk ilgisini geliştirdiği yer.
Floransa: Leonardo'nun sanatçılığa başladığı ve Adorasyon of the Magi ve İlan gibi başyapıtlarını yarattığı yer.
Milano: Leonardo'nun en verimli dönemi, burada Son Akşam Yemeği gibi başyapıtlarını yarattı ve bilimsel araştırmalar yaptı.
Roma: Leonardo'nun Papa himayesinde olduğu ancak verimsiz geçen bir dönem.
Amboise, Fransa: Leonardo’nun son yıllarını geçirdiği ve son resmi olan Vaftizci Yahya'yı tamamladığı yer.
Leonardo da Vinci’nin hayatı, eşsiz bir merak, olağanüstü yetenek ve devrimci başarılarla doluydu. Sanatçı olarak, eserleri sanatı yeniden tanımladı; teknik doğruluğu ve duygusal derinliği birleştirdi. Bilim insanı olarak ise anatomi, mühendislik ve optik gibi birçok alanda çığır açtı. Rönesans insanı olarak kabul edilen Leonardo, hem sanat hem de bilim aracılığıyla dünyayı anlamaya çalışan bir deha olarak kalıcı bir miras bırakmıştır. Onun dehası, eserlerinde, bilimsel defterlerinde ve icatlarında, insan yaratıcılığı ve zekâsının sınırsız potansiyelini gözler önüne seriyor.
Yazar: Rüzgar Kaçmaz
Düzenleyen: Rüzgar Kaçmaz
Fikir: Nisan Coşgun